Kabul etmeliyiz ki, bazı konularda toplum olarak biraz tembeliz. Birilerinin bizi dürtmesi gerek; hadi hadi demesi, duygusal konuşması falan lazım… Fakat gaza gelmek öyle bir şey ki, bir anda 3-5 kişinin lafıyla Roma’yı fethetmeye dahi gidebiliriz.

Seyahat etme konusunda da tembeliz; merak etmek bir yerler hakkında araştırma yapmak biraz uzak bize… Hele kitap okuyup öğrenmeyi buraya yazmıyorum bile. Ben de akşam eve gittiğimiz, hafta sonları evde oturup miskinlik yaptığımız – ki çok iyi yaparız bunu – anlarımızı doldurabileceğimiz, içimizi kıpırdatacak, “Yaz da geldi. Hadi ya gaza geldim, hanım topla valizi gidiyoruz. ” dedirtebilecek, seyahate çıkmaya niyetli olmasak da isteğimizi arttıracak, hatta bizi seyahate çıkmaya sürükleyecek filmleri derlemek istedim.

1- Özgürlük Yolu

Sıkıcı hayatlarımızın artık çekilmez hale geldiği dönemlerde ”Başımızı alıp buralardan gideceğim” yakınmalarımız vardır. Into the Wild, bu yakınmaların gerçekleştiğini anlatan muhteşem bir film. Üniversite sonrası her şeyi geride bırakarak yollara düşen bir genç ve onun özgürlük hikayesini anlatan başınızı alıp gitme hissi uyandıracak bir başyapıt.

2- Tibet’te Yedi Yıl

Dağcı Heinrich Harrer ve arkadaşı Peter Aufschnaiter, Himayaların en yüksek tepelerinden birisi olan Nanga Parbat’a tırmanmak üzere yola koyulurlar fakat elverişsiz hava şartlarından dolayı dönmek zorunda kalırlar. Dönüş yolunda İngiliz askerleri tarafından tutuklanırlar. Bir şekilde kaçmayı başarırlar ve Tibet’te bulunan Lhasa kutsal şehrine ulaşırlar. Burada geçen uzun yılların anlatıldığı ve bir kez de olsa o muhteşem yerleri görme isteği uyandıran harika film.

3- Yaban

Cherly Strayed, çok sevdiği annesinin ölümünden sonra bu acıyı kaldıramaz ve ruhsal olarak bir çöküntü yaşar. Zamanla uyuşturucu bağımlısı olur ve evliliği artık bitmiştir. Bu ruhsal ve bedensel tükenmişlikten kurtulmak için Amerika’da bulunan en zorlu ve tehlikeli yollardan biri olan Pasific Crest yolunu yürümek için tek başına yola çıkar. Bu hayata geri dönüş yolundaki maceraların anlatıldığı muhteşem bir film.

4-Gün Doğmadan

Bir tren yolculuğunda tanışan iki kişinin Viyana da geçirecekleri bir geceyi anlatan romantik bir film. Film bittikten sonra kendinizi tren biletleri bakarken bulabilirsiniz. 🙂

5-Barcelona Barcelona

Scarlett Johansson, Penelope Cruz ve Javier Bardem’ın izinde Barcelona’yı keşfetmeye var mısınız? Seyahate giderken yolda bulacağınız aşk mı ? Yoksa aşkı yanınıza alarak gideceğiniz bir seyahat mi sizi daha çok heyacanlandırır. İliklerinize kadar Barcelona’yı görme hissi uyandıracak bir film.

6-Çöl Kraliçesi

Arkeolog, tarihçi, gezgin ve kimine göre ajan Gertrude Bell’in hikayesini ele alan ve kesinlikle izlenilmesi gereken bir film. Orta Doğu’da uzun yıllar kalmış ve bölgeyi çöldeki her kum tanesine kadar tanıyan Arap yarımadasının Osmanlı topraklarından ayrılırken şekillenmesinde büyük rol oynayan seyyah bir kadının hikayesi.

7-Paris’te Gece Yarısı

Bir şehrin en güzel yerleri; taştan döşenmiş yolları, balkonlardan sarkmış çiçekleri, küçük dükkanlarındaki samimiyeti ve titreyen lambalarıyla zaman makinası misali sokaklarıdır. İçinizde ah keşke bende yaşasam bu güzel anları dedirten, Paris’e Eyfel Kulesi odaklı gidilmemesini de gösterebilecek tatlı bir Woody Allen filmi.