Hem cebimize hem doğaya dost.

Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarında yapılan araştırmalara göre, Çin ve Hindistan gibi kalabalık ülkelerde trafik o kadar yavaş ki, hibrit araçlar, geleneksel araçlara göre yüzde 54’e varan oranlarda daha az yakıt tüketiyor. Bu durum dünyanın en pahalı benzinini kullanan ülkeler sıralamasında istikrarlı bir şekilde ilk üçteki yerini yıllardır koruyan Türkiye için oldukça önemlidir.

Araştırmacı Samveg Saxena, ‘Böylesine yoğun tıkanmaların yaşandığı yerlerde, geleneksel motorlar neredeyse en verimsiz düzeyde çalışıyor,’ diyor. Ancak hibrit için durum böyle değil. Frene basınca akü şarj oluyor, boşa alınca da motor kendi kendine kapanıyor.

Hibrit arabaların tercih edilmesindeki diğer bir önemli etmen ise küresel ısınmadır. Ne yazık ki dünyamız ısınıyor, bunun etkilerini şimdiden görmeye başlasak da çocuklarımız için yaşanabilir bir dünya hayali gittikçe ütopikleşiyor. Küresel ısınmaya neden olan gazlardan birisi, en önemlisi, karbondioksittir. Siz farkında olmasanız da aracınız kullanım esnasında kilogramlarca karbondioksit salınımı yapmakta. Uzmanların yaptığı tahminler doğrultusunda 2050’ye gelindiğinde araçların atmosfere saldığı karbondioksit miktarı şimdikinin iki katına çıkacak.

Yakıt verimli yanmadığın da ortaya çıkan karbonmonoksit gibi diğer gazlar durumu daha da vahimleştiriyor. Yakıt tüketimini azalttığınız ölçüde doğaya saldığınız sera gazlarını da azaltacaksınız. Bu hem paranızın bir kısmının cebinizde kalması hem de çocuklarınız için daha yaşanabilir dünya bırakmanız anlamına geliyor.

Dünyayı fazlasıyla kirletmedik mi sizce de? Daha temiz enerji kaynakları hayatımızda daha yer kaplamalı, çocuklarımıza daha temiz bir yaşam bırakmak için bir an evvel harekete geçmeliyiz.