Ben 5. Sınıftayken Türkçe öğretmenim MOMO adlı bir kitap önermişti. O kitabı okuduğumdan beri, Momo’nun hayatı hep aklımda. Momo hiç konuşmayan hep dinleyen bir kişilik onu kendime çok benzettim ve onu çok sevdim. Kitabın ilk sayfasında bir bölüm var o bölümü ezberledim hiç unutmuyorum.

“Karanlıkta ışığın parlıyor

Nereden geliyor bilmiyorum

Çok yakındaymış gibi görünüyor

Oysa o kadar uzak ki

Ne olursan ol;

Parla, parla küçük yıldız”

İşte bu kısım beni çok etkiliyor her zaman aklıma geliyor. En iyisi Momo’yu anlatmaya devam edeyim. Momo hayatını arkadaşlarının dertlerini dinlemeye adamış küçük bir kız çocuğu. Sadece arkadaşlarını değil ağaçları kuşları havayı bile her şeyi dinliyor. Kimsesi yok, tek başına eski bir tiyatroda yaşıyor. Hep yalnızdı ta ki iki güzel kalpli kişi onu bulup yardım edene kadar. Bu iki kişi Momo’yu başkalarıyla tanıştırdı Momo’nun bir sürü arkadaşı oldu artık eğlenmeye başladı. Ama bu eğlence uzun sürmedi duman adamlar Momo ve arkadaşlarının yaşadığı kenti yok etmeye çalıştılar. Bu duman adamlar insanların zamanlarını çalan kötü kalplilerdi. İnsanları duygusuz robot gibi yapmak istiyorlardı. Momo’nun arkadaşlarını da etkilediler ve Momo’dan ayırdılar. Momo yine yalnız başına kaldı. Zaman hırsızları olan duman adamlar Momo’yu da ele geçirmek istiyorlardı. Ama Momo onların hep farkındaydı hep de savaştı ve en sonunda duman adamları yok etmeyi başardı arkadaşlarıyla eski mutlu günlerine döndüler. Momo’nun güzel bitişi beni çok sevindirdi.

Keşke herkes Momo gibi dinlemeyi bilse ve iyiliksever olsa. Çünkü bence dinlemek zaman kaybettirmez.

Kitabın Adı: MOMO
Yazar: Michael Ende
Çevirmen: Leman Çalışkan
Yayınevi : Kabalcı Yayınevi