Kaç gecedir parçalanıyor resimler
Kim bilebilirdi bu kadar çığlıksız olabileceklerini
Narin görünüyordu oysa, tablodaki madonna
İncecikti, güçsüzdü
O kadar güçsüzdü ki belki,
Çığlık bile atamamıştı

Sessizlik hakim kayıp otobanda
Kaçmıştı
Kaçmış ve tüm şehre uğursuzluk getirmişti
Bitmiyordu ölümler
Siyah bir otomobil
Geziyordu kayıp otobanda ve
Kaçırıp atıyordu ormanın derinliklerini iyi ve güzel olan ne varsa
Sığınılmışlar gizleniyordu ağaçların içerisindeki oyuklarda
Bir bebek dokunuyordu en büyük ağacın gövdesine
Annesi oradaydı biliyordu
Biliyordu ama, hepsi buydu
Saçları ve sakalı beyaz, ama genç, daha çok genç
Sürüyorsun ama nereye?
Gidiyorsun ama nereye?
Tüm kötülükleri topluyor musun, yoksa güzel olan ne varsa…
bir kara deliksin sen
yutuyorsun, yutuyor ve unutuyorsun
en kötüsü de hatırladıkça, güzel olan ne varsa…

Kayıp otobanda siyah bir cüzdan
Belki de yalandı
Beyaz ev, siyah araba
Mağaradaki bir gencin resmi değildi
Yalandı yazılan çizilen ve görülenler
Tüketilen ve tüketilmeyenler
Tüketilmemiştiler tüketmiştiler
Samanyolunu kayıp otoban sanıp kayıp gitmiştiler
Uçurumun kenarında
Hayır yalan söyledim, ortasında
Vardı bir kadın
Yüksek şatosunda oturur ağlardı
Bir roman değildi
Bir söz, bir şiir değildi
Bir insandı o, silgiyle silinebilir türden
Tükenebilir türden
Masaya yatırılıp üzerinde tartışılacak türden

Aklını başından aldın, kendi aklını çeldin
Kaçacak yeri kavuk belledin
Beyaz evi evin sandın sığındın
Suçluluk duygusuyla kendini çöllere attın
Hayır, sobanın baş ucunda oturdun, terledin
Aslında çölün ortasındaydın, beyaz evdeyim sandın

Cinayetler işlendi o evde
Sigarasının izmaritleri duruyor yerde
Rüzgar savurmamış
Kimse görevini yapmamış
Terk edilip gitmiş sigara izmaritleri
Katilin dudaklarından yere dökülmeye
Can atmamış gibi, üzüntüden
Dağılmışlar.