Günümüzde animasyon denince akla ilk gelen isimlerden biri Walt Disney. Fakat modern animasyondan bahsetmeden önce Lotte Reiniger’i anmadan geçmek olmaz. Zira 1899 yılında dünyaya gelen sanatçı bildiğimiz kadarıyla yayınlanan ilk uzun metrajlı animasyonun sahibi. Reiniger’in Asya gölge oyunlarını Avrupa’ya entegre ederek şimdinin animasyonlarına öncülük ettiğini söyleyebiliriz. Çocukluğundan itibaren çeşitli objeler üzerinden anlatım oluşturmaktan zevk alan Lotte, gençlik yıllarını arkadaşlarına küçük gölge oyunları hazırlamakla geçiriyor. İlerde peri masallarını yeniden biçimlendirecek olsa da işe ilk olarak William Shakespeare’in karakterlerinden başlıyor. Bu anlatımlar eş dost arasında kalsa da Avrupa’nın folklorik hikayelerine dair çekmiş olduğu animasyonlar günümüze kadar ulaşmış durumdalar.
Bugünün büyük bütçeli animasyonlarının yapımcıları peri masallarının kalıcı değerlerinin farkında oldukları için bu masalları filmlerine adapte etmeye devam ediyorlar. Nitekim peri masallarındaki simalar şu anda çocuk tüketicilerin metası haline gelmiş durumdalar. Bunun en güzel örneği durmadan ikinci üçüncü filmleri yapılmakta olan Disney prensesleri. Fakat Endonezya’da, Reiniger’in de referans almış olduğu gölge oyunları çok ama çok uzun yıllardır eğlence aracı olarak kullanılmakta.
Cinderella, Hansel ve Gretel, Çizmeli Kedi, Uyuyan Güzel ve Kurbağa Prens, Reinigier’in hareketlendirdiği mitlerden sadece bazıları. Yapımı tam olarak 3 yılını alan ”Prens Ahmet’in Maceraları” 1929 yılında yayınlanıyor fakat 1933 yılında Nazilerin iktidara gelmesi ile terk etmek zorunda kalıyor. Tüm bu Hitler furyasından nasibini alan sanatçının yolculuğu İngiltere’de son buluyor. Kocası Carl Koch ile İngiltere’de film yapmaya devam eden Reinigier burada eşiyle beraber Primrose Productions’u kuruyor. Koch’un ölümünden sonra sadece 2 tane film yapmış olsa da 1910 ve 1970 yılları arasında tamı tamına 60 filme imza atan Reinigier’in sadece 40’ı kadarı günümüze ulaşmış durumda.
1995 yılında doğdu. İtalyan neorealizmi ve 40’lı yılların deneysel sinema anlayışı ile yakından ilgileniyor. Bahçeşehir Üniversitesi Fotoğraf ve Video bölümünde eğitimine devam etmekte. Fotoğraflarında çoğunlukla beden üzerine çalışırken bunun uzuvları parçalarına ayırıp teşrih etmenin bir yolu olduğunu düşünüyor.