Leonardo’nun adı zannedilen yer, Vinci. Havası, toprağı, belki de insanı… Leonardo ile dans ettiği aşikâr olan yer velhasıl Vinci. Belki biraz umut dolu ya da karanlığın en derin boyutu. Belki de haksızlık ediyorumdur. Buna bizzat okuyucu karar vermeli. Leonardo’nun karalamaları eşliğinde… Sanatçının ve evrensel zatın ve çok daha fazlasına sahip olduğunu yalnızca çok az kişinin gerçekten bildiği karakterin bir buçuk kilogramlık dünyasından çıkanlar…

 

 

Düş üstüne.

İnsanlar, yeni örenler gördüklerini sanacaklar gökte; ve oradan sarkan alevler, ürkmüş gibi sağa sola uçuşacak. Her türden hayvanın insan dilini konuştuğunu duyacaklar; bir anda koşacaklar, hiç kıpırdamadan, dünyanın en çeşitli yerlerine; karanlıklarda en büyük görkemleri görecekler. Ey olağanüstü insan soyu! Hangi taşkınlık buralara sürükledi seni? Her türden hayvanla, insan diliyle konuşacaksın; onlar da seninle konuşacaklar. Çok yüksek yerlerden düştüğünü göreceksin, kılına bile zarar gelmeden; hızla akıntılarına karıştırıp götürecek seni seller.”

 

 

Arılar üstüne.

Çoğunun sakladığı yiyecekler ellerinden alınacak ve çılgın kişiler, acımasızca sulara atacaklar onları, boğacaklar. Ey tanrısal adalet! Neden uyanıp görmüyorsun yarattıklarına böylesine kötü davranıldığını?”

 

 

Fare yiyen kediler üstüne.

Siz, ey Afrika kentleri! Kendi evlerinizde parça parça edecek çocuklarınızı, ülkenizin en en acımasız, en vahşi hayvanları.”

 

Değerli metaller üstüne.

Karanlık mağaralardan çıkacak o şey ve tüm insanlığı büyük felaketlere, yıkıma, ölüme sürükleyecek. Peşinden gideceklerin çoğuna, türlü sıkıntılardan sonra, tadlar, keyifler bağışlayacak belki, ama kim onu onurlandırmazsa, yoksulluk ve sefillik içinde ölecek. Sayısız suçun nedeni olacak; kötüleri öldürmeye, çalmaya, köleleştirmeye itecek; kendi yandaşlarından yoksun bırakacak, birkaçının yaşamına son verecek; onun yüzünden insanlar acı çektirecekler birbirlerine, sayısız dalavere, yalan dolan ve hayınlıkla.”

 

 

Cennetin satılması üstüne.

Çok sayıda insan, açıkça ve hiç rahatsız edilmeden, en değerli şeyleri alıp satacaklar, hiçbir zaman onların olmayan, hiçbir zaman söz geçiremeyecekleri şeyler için Tanrı’dan bir yetki almamış olsalar da ; ve insanların adaleti karışmayacak buna.”

 

 

Düş üstüne.

İnsanlar, kıpırdamadan yürüyecek, olmayanlarla konuşacak, konuşmayanları duyacaklar.”

 

 

Zeki Müren’in şiirleri ya da David Lynch’in resimleri gibi… Leonardo’nun zihnindeyiz…

 

Kaynak:

Bilmeceler, Sel Yayıncılık, İstanbul 2013