‘Sanat Arsız’larına yeniden merhaba,
Arsız Sanat Edebiyat Ekibi olarak koca 1 ay’ı geride bıraktık. Sizlerle yeni bir dosya konusuyla buluşacak olmanın heyecanını yaşıyoruz.
Mart ayı için dosya konumuz “Edebiyat ve Psikoloji”.
Çok geniş bir inceleme alanı olan bu konuyu bizler size birkaç pencereden göstermek istedik. Şüphesiz bu konuda nice yazı çıkmaya devam edecektir. Ne de olsa ‘insan’ varlığını sürdürmeye devam etmektedir.
Bir bilim dalı olarak psikoloji, insanın iç dünyasını sunması yönüyle edebî eserlerde de sık sık kullanılmıştır. Türk edebiyatında ‘edebiyat’ ve ‘psikoloji’ kavramları bir araya ilk kez Mehmet Rauf’un ‘Eylül’ eseriyle bir araya gelmiş, bu eser Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı ilan edilmiştir. Ancak Mehmet Kaplan, Türk edebiyatında psikolojik romanın tarihini biraz daha geriye götürerek “Konuşmalar vasıtasıyla da olsa, şahısların ruh hallerine fazla önem verildiği için” Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat’ı “psikolojik roman telakki etme”nin mümkün olabileceğini söylemiştir.
Şüphesiz yazarlar eserlerinde psikolojik tahliller yaparak eserlerinin kahramanlarını bize ruhsal olarak yakınlaştırabilmektedir.
İnsanı, psikoloji biliminden soyutlamak mümkün müdür?
Bizler de bu gerçeğin ışığında sizlerle buluşuyoruz.
Keyifli okumalar.
1987 İstanbul doğumlu. Yeditepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Ocak 2010 mezunu. Eylül 2014’ten beri Yeditepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde, Karşılaştırmalı Edebiyat master öğrencisi olarak öğrenimine devam ediyor. Sanatçıların kurguya dönüşen bilinçaltları üzerine tez çalışmaları yapıyor.
Okumayan insana tahammülü yok. Öğrenmenin sorgulamaktan geçtiğine inanıyor. Bu yüzden onu bir yerlerde “Neden?” diye sorarken görebilirsiniz.